ABD Ulusal Borcu 33 Trilyon Dolara Yaklaşıyor!
ABD Hazine Bakanlığı Mali Hizmetler Bürosu’nun en son verilerine göre, ABD ulusal borcunun etkileyici bir şekilde 33 trilyon doların eşiğinde olduğu görülüyor. Bir önceki ayda, ABD’nin Toplam Kamu Borcu, 306 milyar dolarlık bir artışla yaklaşık 32,91 trilyon dolar seviyesine ulaştı. Bu hızlı artış, borcun 15 Haziran’da 32 trilyon doları aşmasının ardından gerçekleşti. “Toplam Kamu Borç Borcu” ifadesi nedir ve neden bu kadar önemlidir diye sorabilirsiniz. Temel olarak, bu ifade ABD federal hükümetinin hem iç hem de dış borç verenlere ödeme yapma yükümlülüğünü ifade eder. Bu, kamu borçlarının yanı sıra ABD Hazine bonoları gibi kamu borçlarına sahip özel bireylerin, şirketlerin ve yabancı ülkelerin sahip olduğu menkul kıymetleri ve federal kurumlar tarafından tutulan varlıkları içerir. Bu kamu borcunun büyüklüğü büyük öneme sahiptir çünkü faiz oranlarını etkileyebilir, ülkenin kredi itibarını değiştirebilir ve ekonomik büyümeyi etkileyebilir.
The Daily Hodl’un haberine göre, yakın zamanda Peter G. Peterson Vakfı tarafından yapılan bir araştırma, Amerikan halkının ülkenin mali istikrarı konusunda giderek daha fazla endişe duyduğunu göstermektedir. Araştırma, Demokratların %91’inin ve Cumhuriyetçilerin %89’unun milletvekillerini ulusal borçları ele alması ve gelecekteki hükümet kapanmalarını önlemesi konusunda çağırdığını göstermektedir.
Endişe sadece partiler arası bir mesele değil, tüm ülkeyi etkiliyor gibi görünüyor. Raporda, Amerikalıların önemli bir çoğunluğunun gelecek ay hükümetin kapanma olasılığının ekonomik yansımaları konusunda büyük endişeler taşıdığı ifade edilmektedir. Özellikle, görünüşe göre seçmenlerin %70’i, Kongre’nin 30 Eylül’deki mevcut mali yılın sonuna kadar bir bütçe anlaşmasına varamayacağından ve dolayısıyla kapanmayı tetikleyeceğinden korkmaktadır.
Ayrıca, ulusal borcun azaltılmasına yönelik kararlı adımlar atılması konusunda her iki partiden de destek bulunmaktadır. Demokratların yaklaşık %69’u ve Cumhuriyetçilerin %67’si, borçları azaltmak için kapsamlı stratejiler önermekle görevli iki partili bir komisyon kurulmasını desteklemektedir.
Borç sorununun çözülmesinin aciliyeti seçmenler arasında giderek daha fazla hissedilmektedir. %80’i, ulusal borcun hem Başkan hem de Kongre için ilk üç öncelik arasında olmasını istemektedir. Bu görüş tüm partiler arasında paylaşılmaktadır; Demokratların %71’i, bağımsızların %78’i ve Cumhuriyetçilerin %92’si aynı görüştedir. Peter G. Peterson Vakfı’nın araştırması ülke genelinde kayıtlı 1.013 seçmeni içermekte ve 21 Ağustos ile 23 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Anketin artı veya eksi %3,1 hata payı bulunmaktadır.
27 Temmuz 2023 tarihinde, özgürlükçü bir kamu politikası araştırma kuruluşu olan Cato Enstitüsü, artan ABD borcunu ulusal güvenlik bir meselesi olarak tanımladı. Enstitü, federal borcun arttığı bir dönemde sağlam mali politikaların uygulanmamasının, ekonomik gerileme ve potansiyel bir mali krize yol açabileceğini öne sürmektedir.
Kuruluş ayrıca, ABD hükümetinin borçlarını yönetme yeteneğine ilişkin artan endişelerle birlikte sarsılan bir ekonominin Amerika’nın küresel itibarını olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıda bulunmaktadır. ABD’de artan federal borcun özel yatırımı engelleyebileceğini, gelir düzeylerini azaltabileceğini ve ani bir mali felaket riskini artırabileceğini iddia etmektedirler.
Cato Enstitüsü ayrıca yetkilendirme programlarında reform yapmanın acil bir gereklilik olduğunu vurgulamaktadır. Sosyal Güvenlik, Medicare, Medicaid ve diğer ihtiyaç temelli girişimler gibi programlar federal bütçenin büyük bir kısmını oluştururken, savunma harcamaları beşte birini oluşturmaktadır. Enstitü, bu sorunu çözmek için, cumhurbaşkanının onayladığı takdirde otomatik olarak yasalaşacak bir borç komisyonu kurulmasını savunmaktadır.